24 Kasım 2019 Pazar

Travel İzmir 09 : Selçuk - Efes Antik Kenti

.
TRAVEL İZMİR 09: SELÇUK - EFES ANTİK KENTİ
.
GEZİ TARİHİ: 15 Eylül 2019, Pazar.
.
Efes Antik Kenti girişi: Çarşı.
.
.
.
.
Efes Antik Kenti giriş turnikeleri
.
Efes Antik Kenti, 5 Temmuz 2015 tarihinde Dünya Mirası Listesine dahil edilmiştir.
 .
Tarih Öncesi Efes:

(MÖ. 7.000 Yıl Sonu - MÖ. 334 )
Efes bölgesinde şimdiye kadar en eski yerleşim izleri Çukuriçi Höyük' te bulunmuştur ve Erken Kalkolitik Çağ' a (MÖ.7.000 sonu) kadar geri gider. Üç bir yanı açık, yamaçları kayalık ve savunmaya elverişli bir tepe olan Ayasuluk, Erken Tunç Çağı' ndan (MÖ.3.000 yıl) itibaren yerleşim yeri olarak kullanılır, antik çağlardan beri Kaystros Irmağı' nın (Küçük Menderes) taşkınlarıyla taşınan alüvyonlarla dolmuş olan bugünkü düzlüğün olduğu yerde o zamanlar güney, doğu ve kuzeyde bulunan sıradağlara kadar sokulan bir koy bulunduğundan, yerleşim direkt deniz kenarındaydı.  Erken 8. yüzyıla kadar Ayasuluk, Efes bölgesinde bilinen tek yerleşim yeri olarak bilinir. Geç Tunç Çağı' ndan itibaren Artemision alanının güneybatı yamacı da kullanılmaya başlanır ve Demir Çağı' nın başından (MÖ.11. yüzyılın 2. yarısı) itibaren burada büyük bir olasılıkla Batı Anadolu' nun en büyük ve Hitit İmparatorluğu' nun önemli başkenti Apasa olarak tanımlanır. Maddi kültürde görülen ciddi farklılıklar MÖ.11. yüzyılda nüfus yapısında bir değişim olduğuna işaret etmektedir: Yunan Ana Karası' ndan göçmenler Küçük Asya kıyılarına İon Göçü adı verilen göç sırasında fethederler. Kuruluş mitosuna göre Androklos adında Attikalı efsanevi bir kralın oğlu, Efes' in yerlisi olan Karialılar, Lelegler ve Lydialılar' dan alır. Kent merkezi Ayasuluk' ta kalmıştır. MÖ.8. yüzyılın ortasından itibaren Panayır Dağı ve etrafında başka yerleşimler de kurulmuştur; bu yerleşimlerden Panayır Dağı' nın kuzey terasındaki bir yerleşim ile geç dönem Tetragonos Agorası' nın (ticari pazar yeri) altında kalan diğer bir yerleşim kısmen kazılmıştır. Bağımsız Efes Kent Devleti (polis) MÖ.7. yüzyılın 2. yarısından itibaren Lidya Krallığı tarafından giderek daha çok sıkıştırılmaya başlar: MÖ.560' tan hemen sonra ise Lidya Kralı Kroisos şehri fetheder. MÖ. 546 veya hemen sonrasında Persler Lidya Krallığı' nı ve dolayısıyla Efes' i ele geçirir. Hakimiyetleri Büyük İskender' in fethine (MÖ. 334) dek sürmüştür. Büyük İskender' in halefi Lysimakhos' un kent sakinlerini MÖ. 3. yüzyılın başında Panayır Dağı ve Bülbül Dağı' nın arasındaki vadiye yeniden yerleştirmesi ise şehrin gelişimindeki bir sonraki dönüm noktası olur.  
.
Helenistik Efes:

( MÖ. 3. - 1. Yüzyıl )
Efes kentinin görünümü Helenistik Dönem' de önemli ölçüde değişir. Büyük İskender' in ölümünden sonraki Diadok savaşları süresince kent, MÖ. 300' den itibaren Lysimakhos' un Karallığı' na ( 335 - 281 ) dahil edilir. Khersonnes ve Aitolia' daki ilk yeni kentsel kuruluşların ( Lysimakhia ) ardından, Efes' te de Lysimakhos' un eşi II. Arsinoe' nin ismi verilerek Arsinoea adlı yeni bir şehir kurulur. Arsinoea' nın nüfusu komşu ahalisi olan Teos, Lebedos ve Kolophon' dan toplanır. 
Olasılıkla daha MÖ. 294' te, bütün şehrin etrafını çevreleyen ve Bülbül Dağı' nın kuzey yamaçları ile Panayır Dağı' nın bir kısmını da içine alan 9 km.'den uzun uzun bir sur duvarının yapımına başlanılır. Şehir surlarının içinde kalan 2,5 km² büyüklüğünde, yalnızca üçte birlik kısmı yapılaşmaya uygun olan bu alan, liman bölgesindeki alt şehir ve yükseltilmiş bir plato üzerindeki üst şehir olmak üzere iki bölüme ayrılır. Şehrin her iki bölümünü eski bir dini alay yolunu izleyen Kuretler Caddesi birleştirir.
Helenistik Efes, caddeleri dikey açılı ızgara planında olan ve hippodamik öncül modeline uygun şekilde kurulmuş yeni bir yerleşimdir. Aşağı şehirde Ticari Pazar Yeri' nin ( Tertragonos Agoras ) yanısıra, Tiyatro ve Stadion ticari ve kültürel, Yukarı Şehirde ise Yukarı Agora ( Devlet Agorası ), Prytaneion ve Bouleuterion ile politik merkezler oluşturur. Şehir, her iki dağın yamaçlarında ve özellikle Yukarı Şehrin yerleşime uygun platosu üzerinde, Yukarı Agora' nın güney ve doğusunda gelişir. MÖ. 3. yüzyıla ait yapılaşmanın olduğu alanlar hakkında fazla bilgi yoktur, MÖ. 281' de Lysimakhos' un ölümünden sonra nüfusun belli bir kısmının burayı tekrar terketmiş olması mümkündür. MÖ. 2. yüzyıldan itibaren Yamaç Ev 2' nin bulunduğu alanda işliklerden oluşan basit bir yapı inşa edilir, aynı zamanda Yukarı Şehirde yapılan düzenleme çalışmaları, yeniden yapılaşma faaliyetlerine veya bu alanda kapsamlı yeni bir yerleşimin varlığına işaret etmektedir. Yerel üretilen mallar ve bunların Akdeniz bölgesindeki yayılımı Roma hakimiyeti boyunca Asya metropolü ( Asya eyaletinin başkenti ) haline gelecek olan Efes' in MÖ. 2. ve 1. yüzyılda artan önemi ve ekonomik gücünü göstermektedir.
'.
Roma Dönemi Efes:

MÖ. 133 yılında Bergama ( Pergamon ) Kralı III. Attalos öldüğünde, vasiyetiyle krallığını Roma halkına bırakır. Civitas libera statüsüyle vergi ödemekten muaf tutulur ve Efes kenti de böylelikle Roma' nın Asya Eyaleti' nin bir parçası haline gelir. Roma hakimiyetinin tüm halk tarafından onay görmediğinin en iyi götergesi, Pontuslu Kral VI. Mithridates' in eyaleti ele geçirmek istediğinde halkın sevinçle göstermiş olduğu destektir: eyalette yaşayan İtaliklere idam hükmü verilir, MÖ. 88 yılında yalnız Efes' te tek bir gecede 80.000 insan katledilir. İsyanın bastırılmasıyla görevli Romalı General Cornelius Sulia, şehrin özgür statüsünü elinden alarak Efes' i yeniden vergi ödemeye mecbur bırakır. MÖ. 33 yılında Marcus Antonius ile eşi Mısır Kraliçesi Kleopatra kışı Efes' te geçirerek burada daha sonra Roma İmparatoru olacak olan Octavianus' a karşı savaş planları düzenlemişlerdir. Octavianus'un galibiyetiyle sonuçlanan Actium Savaşı yalnızca Roma Cumhuriyet Dönemi' nin sonu olmayıp aynı zamanda Asya Eyaletinin de yeniden düzenlenmesi anlamına gelir.
Böylelikle Efes, Roma Eyalet yönetiminin daimi merkezi ve başkenti ( Metropolis Asiae ) olur. Denize olan yakınlığı kenti Küçük Asya' nın ticaret merkezi konumuna getirir. Efes limanı her türlü malın yüklendiği bir yerdir. Artemision' un arazilerinde tarım ürünleri yetiştirilip bunların ticareti yapıldığı gibi, tapınak aynı zamanda kredi bankası ve hac yeri olarak da işlev görmekteydi. Politik birer araç olarak kullanılan planlı mimari projeler şehrin Romalı karakterini kuvvetlendirmiştir. 

MS. 52 ve 55 yılları arasında Havari Paulus Efes' te vaaz verirken burada yalnızca kuvvetli putperest ( pagan ) bir dinsel yaşamla değil, aynı zamanda faal bir Yahudi cemaatiyle de karşılaşır. Gümüşçü Demetrios tarafından başlatılan bir isyan sonrasında, Paulus misyonerlik faaliyetlerini Korinth' de sürdürmek üzere kentten ayrılır. 

MS. 2. yüzyılda Efes gelişiminin doruğuna ulaşır. Pek çok anıt bu parlak dönemin kanıtı durumundadır: Kentin zengin vatandaşlarının özel bağışları, hem halkın refahına hizmet etmekte hem de bu kişilerin hatırlanmasını sağlamaktadır. 

MS. 230 yılından itibaren Got akınları ve bir dizi depremin sonucunda, özellikle MS. 270 yılında bir felaketle doruk noktasına ulaşan belirgin bir ekonomik çöküş görülür: Artemision yağmalanır ve tapınak yanar. Bu yıkımının açık izleri kent içinde de görülebilmektedir; yeniden yapılanma yıllar sürer. Efes son kalkınmasını MS. 5. yüzyılda yapar.
.

Bizans Döneminde Efes:

( MS. 4. - 14. Yüzyıl)
Efes Antik Kenti, İmparator Diokletian' ın ( 284 - 305 ) Roma İmparatorluğu' nu yeniden düzenlemesinden sonra bile, eyalet valiliği makamını elinde tutar, böylece politik ve ekonomik bir merkez olarak kalmaya devam eder. Ancak yaklaşık MS. 4. yy. ortalarında ardarda meydana gelen deprem felaketleri ekonomik bir çöküşe neden olur, şehrin tekrardan eski haline kavuşması zaman alır. İmparatorluğun yardımı ve şehrin vergiden muaf tutulması sonucunda, girilen zararlar kapatılır ve kent bir zamanlar sahip olduğu refaha yavaş yavaş yeniden kavuşur. Bu durum restorasyon geçiren ve yeni inşa edilen pek çok özel ve umumi yapıda da kendini gösterir;  I. Theodoslus' un Hıristiyanlığı resmi din olma doruğuna ulaştıran dini fermanları sonrasında yapılan bir dizi görkemli kilise şehrin yeni görünümünde büyük ölçüde belirleyici olur.

MS. en geç 5. yüzyıldan ititbaren 2,5 km. mesafedeki Haglos Theologos Tepesi' nde ( Ayasuluk / bugünkü Selçuk ) yer alan Aziz Yuhanna ( St. Jean ) Bazilikası önem kazanmaya başlar, ve Bizans Dönemi' nin önemli hac merkezlerinden biri haline gelir. MS. 7. yüzyılın ilerleyen dönemlerinde ise Meryem kilisesinin dini ve liturjik fonksiyonunu üstlenir ve Efes başpiskoposluğunun ana kilisesi haline gelir. (Litürji, özellikle Hristiyanlıkta, halka açık dinî ibadetlerin (ayinlerin) nasıl yapılacağını belirleyen formlar (metot ve prosedürler) bütünü. Bu formlara uygun olarak düzenlenmiş ayinlere de litürji denir.)

MS. 6. ve 7. yüzyılda Efes surları dışında kalan Bizans şehrinin güçlü surlarla çevrelenmesi ve burasının kentin yeni kurulan yönetim biriminin Thrakesion resmi makamı statüsüne yükseltilmesi, bir zamanlar Asia metropolü olan şehrin üstünlüğünü tamamen yitirmediğini gösterir. Şehre bir lejyonun ( birliğin ) yerleştirilmesi, Arap dünyasının giderek artan yayılımcı çabaları göz önüne alındığında bir zorunluluk haline gelir: MS. 654 - 655 ' te Suriye Valisi Muaviye gibi 715 - 716 ' da Arap Amirali Maslama da başarısız İstanbul kuşatması seferleri dönüşünde Efes' i yağmalarlar. 

Efes antik kaynaklarda daha 9. yüzyılın ilk yarısında askeri yönetim birliğinin Thrakesion en büyük tahkimli şehri olarak geçer. MS. 890 ' da siyasal ve askeri üstünlüğünü Samos' a (Sisam), hemen ardından da Symirna' ya ( İzmir' e ) kaptırır. Bu gelişme kentin kesin olarak terkedildiği anlaşılmamalıdır: yeni elde edilen arkeolojik veriler Efes' in 13. - 14. yüzyıllara değin yerleşim yeri olarak kullanıldığını kanıtlar. 

1090 yılında Selçuklu beyi Tengribirmiş Efes ve Hagios Theologos' u ( Ayasuluk ) fethetse de, 1096 yılında Bizanslı general Johannes Dukas şehir tekrar geri alır. Bölgenin tümünün tamamen Bizans İmparatorluğu' ndan alınması ise ilk kez 1034 yılında gerçekleşir: Bir Selçuklu beyliği olan Aydınoğlu Beyliği bölgenin yeni hükümdarı olur, 15. yüzyılın ilk yarısında ise hükümdarlık Osmanlılara geçer.   
.
Giriş yolundan tiyatro.
.
.
.
Mil Taşları:

Mil taşları, bugünkü kilometre levhaları gibi antik dönemde arasındaki uzaklığı gösteren, yollara dikilmiş taşlardır. Mermerden yapılmış örnekleri az olup, genel olarak yerel taş kullanılır. Efes Müzesinde bulunan ve MÖ. III. yüzyıla tarihlenen mil taşında görüldüğü gibi ölçü birimi "stadia" dır (185 m). İlk Roma mil taşları ise Cumhuriyet döneminde yapılmış ve ölçü birimi olarak "milla passuum" (bin adım) kullanılmıştır. Roma imparatorluk döneminde mil taşları üzerinde uzaklığı gösteren yazıların yanında yolu yaptıran ya da bakımını üstlenen imparatorun da ismi yer almaktaydı. Harfler, iyi görülebilmesi için kırmızı renk ile boyanmaktaydı. Roma İmparatorluğunun geç dönem dönemlerinde, imparatoru şereflendirmek halkın imparatora olan bağlılığını göstermek için yollarda hiçbir çalışma yaptırmayan imparatorların isimleri de mil taşları üzerine yazılır ve bunlar yol boyunca belli noktalar yerine, şehirlere yakın, önemli kavşaklara dikilirdi. Çünkü imparator veya vali gibi önemli kişiler şehre geliş ve ayrılışlarında şehir meclisi tarafından bu noktalarda karşılanıp uğurlanırdı. Mil taşları, her yeni imparator tahta geçtiğinde, şehir yöneticileri tarafından, masraf olmasın diye alt üst ettirilerek yeniden kullanılmaktaydı.
.
.
Nekropoller ( Mezarlıklar ):

Antik Dönem' de mezar ve mezar anıtlarına verilen önem çok eskilere giden bir geleneğin devamıdır. Yaşam ve ölüm arasındaki ilişki insan hayatında önemli bir yer tutar. Mezarlıklara "ölüler kenti" anlamına gelen nekropolis adı verilir. Nekropoller kent surlarının dışında, özellikle kentlerin ana kapılarının çevresinde ve yol kenarlarında yer alır. Efes Nekropolü de kentin çevresinde, sur duvarlarının dışında olup, duvarla çevrili aile mezarları, anıt mezarlar, tonozlu mezarlar veya düzlüklerdeki açık ve kapalı odalar içindeki lahit mezarlar gibi çok çeşitli mezar türleri bulunmaktadır.
.
Tiyatro Gymnasionu:

MS. 125 civarında tiyatronun kuzeybatısında "Tiyatro Gymnasionu" olarak adlandırılan bir yapı inşa edilir. 12.000 m² ' den büyük olan bu tesis, Efes tipi bir hamam - gymnasion yapı bütünüdür. U biçimindeki dinlenme ve gezinti holleri yapının kuzeyindeki hamam salonlarını çevrelemektedir. Dört sıra oturma basamakları bulunan güneydeki tribünlü avlu (palaestra) hem bedensel hem de zihinsel faaliyetlere hizmet etmekteydi.
.
Arkadiane: Liman Caddesi

500 metre uzunluğunda ve 11 metre genişliğinde bu cadde limanla tiyatro arasındaki en önemli bağlantıyı oluşturur.
Caddenin bugünkü görünümü İmparator Arcadius (MS. 395 - 408) Dönemi' ne kadar geri gitmektedir. 
Caddenin genel aydınlatmasına ilişkin düzenlemeye değinen bir yazıt, MS. 6. yüzyıla tarihlenir. İustiniaus Dönemi' nde (MS. 527 - 565) ise, "Dört Sütunlu Anıt" olarak bilinen yapı inşa edilir, burada imparatorluk ailesi üyelerinin veya mevki sahibi kişilerin heykelleri sergilenmekteydi.
.
Efes Limanı:

Mal indirilip bindirilen bir yer olarak liman, şehrin zenginliğine önemli katkıda bulunmaktaydı. Liman havzası ilk olarak Bergama Kralı II. Attalos ( MÖ. 159 - 138 ) tarafından çevrelenmiştir. Bugünkü arazi yapısından okunabilen görünümü ise, erken imparatorluk zamanındaki yapı faaliyetlerine kadar geri gider. Liman havzası etrafında magazin galerileri bulunmakta ve anıtsal bir kapı ile limandan şehre ulaşılmaktaydı. MS. 3. yüzyıldan itibaren her iki tarafında mezarların bulunduğu bir kanal, limanla denizi birbirine birleştirmekteydi.
.
Liman Caddesi.
.
Efes Antik Tiyatro ( Büyük Tiyatro ).
.
Büyük Tiyatro:

Büyük Tiyatro, Helenistik Dönem' de inşa edilmiş öncül bir yapıya (MÖ. 3. - 1. yüzyıl) kadar geri gitmektedir. Roma Dönemi' nde yapı İmparator Domitianus (MS. 81-96) ile Traianus (MS. 98-117) zamanında kapsamlı bir yenileme sırasında ilk önce iki katlı, sonraları üç katlı gösterişli bir cepheye kavuşmuştur, 24 bin kapasiteli oturma basamaklarıyla antik dünyanın en büyük tiyatrosudur. Tiyatronun büyüklüğü kentin o zamanki nüfusu ve kültürel yapısına dair ipuçları verir. Yapı, tiyatro gösterilerinin yanı sıra toplantılara da hizmet etmekteydi; Roma İmparatorlu Devri' nin ilerleyen dönemlerinde gladyatörler arenası olarak kullanılmıştır.
MS. 503’ te Efes’ e gelen Aziz Pavlus' un yeni din Hristiyanlığa taraftar bulabilmek için Büyük Tiyatro’da vaazlar vermiştir.
Bağ bozumu şenliklerinde şarap tanrısı Dionysos’u onurlandırmak için tiyatorda çeşitli gösteriler düzenlenirdi. Tiyatronun simgesi gülen ve ağlayan maskelerin hikâyesi buradan gelmektedir. Dünyanın en ünlü orkestraları, Sting, Elton John, Joan Baez, Mikis Theodorakis, Ray Charles, Jose Carreras gibi dünya starlarına yakın zamanda ev sahipliği yapmıştır.
.
.
.
.
.
.
.
.
Mermer Cadde:

Büyük Tiyatro ile Celsus Kütüphanesi arasında ulaşımı sağlar. Arabaların kullanıldığı caddede yayalar için yol kenarında bulunan yüksek platform bugünkü kaldırımlarla aynı görevi görür. Yüzyıllar öncesi insan odaklı bir şehircilik anlayışının örneğidir.
.
Caddede üzerinde kadın ayağı ve başı kazınmış bir mermer bulunur: Dünyanın ilk reklam panosu olduğu düşünülen bu mermer az ileride bulunan Aşk Evi’ni işaret etmektedir.
.
.
.
.
Aşk Evi:

Efes’e gelen denizcilerin gözde mekânı Aşk Evi, Kuretler Caddesi ile Mermer Cadde’nin kesişiminde yer alıyor. Evin hem Celsus Kütüphanesi’ne hem de Skolastika Hamamı’na gizli bir geçitle bağlantısı vardır. Erkeklerin girişteki Afrodit heykeli önünde yapılan kısa bir ritüelden sonra içeri girdikleri biliniyor. Duvarlarını dört mevsimi betimleyen mozaikler süsler.
Bu bölge için üç adet özel konut tesbit edilmiştir: Orta kısımda, uzun zaman aşk evi olarak yanlış yorumlanmış iki katlı peristilli bir ev bulunmaktadır.
MÖ. 1. yüzyıldan MS. 3. yüzyıl içlerine kadar kullanılan bu evin merkezi etrafı sütunlarla çevrili açık bir avlu etrafında gruplanan odalardan oluşur, dükkanlar caddeye açılır. 
.
.
Celsus Kütüphanesi:

Efes' in en tanınmış anıtı olan Celsus Kütüphanesi, MS. 100 ile 110 yılları arasında Gaius İulius Aquila tarafından babası Senatör Tiberius İulius Celsus Polemaeanus için yaptırılır. Kütüphane esasında ölen kişinin mezar odasının üzerine inşa edilmiş bir heroon yani kahramanlık anıtıdır.
Her iki yanında birer heykel kaidesi bulunan, dokuz basamaklı bir merdivenle ön hole çıkılır, buradan da asıl kütüphane odasına ulaşılır. Gösterişli cephenin mimarisi her ne kadar taban ve duvarlar mermerle kaplansa da, binanın iç kısmında kullanılan tuğla yapı tekniği kullanılır. 
MS. 270 civarında bir depremle kütüphane yıkılır ve daha sonra yeniden inşa edilmez. Geç Antik Çağ' da gösterişli ön cephesinin kalıntıları bir cadde çeşmenin arka duvarı olarak kullanılmıştır. Yapının 1970 - 1978 yıllarında gerçekleştirilen restarasyon Kallinger Prskawetz tarafından finanse edilir.
.
Efes Celcus Kütüphanesi, Mısır’ın İskenderiye şehrindeki ve Anadolu’daki Bergama kütüphanelerinden sonra Klasik Dönem’de dünyanın en büyük üçüncü kütüphanesiydi. Zamanında 14 bin kitabın bulunduğu kütüphane, bilge Herakleitos, rüya tabircisi Artemidoros, şair Callinos ve hekim Soranos gibi ünlü kişilerin yetişmesinde önemli bir role sahip olmuştur.
Celsus Kitaplığı’nın görkemli ön cephesi kentin o zamanki zenginliğini gözler önüne sermektedir. Tüm ihtişamıyla yükselen dış duvar üzerinde dört kadın heykeli bulunur. Yapının batı duvarının altında Celsus’un lahdi bulunmaktadır. Celsus’un burada yer alan heykeli günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Öğleden sonra kütüphanenin arkasına inen güneş, yaratıcı fotoğraflar yakalayacağınız görsel bir şölen yaşatır.
 .
.
.
.
.
.
.
.
Kitaplık.
.
.
Tetragonos Agora: Ticari Pazar Yeri

Ticari pazaryeri (agora) MÖ. 3. yüzyılda çoktan kurulmuştu. Görünen şekli, İmparator Augustus ( MÖ. 27 - MS. 14 ) dönemindeki genişletmeye kadar geri gider, bu dönemde, kuzeyde, batıda ve güneyde olmak üzere üç büyük kapısı olan kare biçiminde bir yapı grubudur. 
.
.
.
Agora Güney Kapısı:

MÖ. 4 - 3. yıllarında Azadlı Mazaeus ve Mithridates tarafından inşa edilir. Kapıda yüzyıllar boyunca pazar yeri ile ilgili mevzuat ve resmi bildiriler ilan edilmiştir.
.

Androklos Anıtı:

U biçiminde, Dorik cepheli bir kaidenin üzerinde üstü açık, ikinci katı İon tarzında bir mimaridir.
Yapının önünde, bordürleri Geç Antik Çağ' da yenilenir, bu nedenle de uzun süre "Bizans Çeşmesi" olarak anılan bir su havuzu bulunur.
Anıt şehrin efsanevi kurucusu Androklos şerefine MÖ. 1. yüzyılda inşa edilmiştir.
.
Oktagon:

9 metre uzunluğunda, kare biçimindeki kaidenin içinde genç bir kadının mermer bir lahit içinde gömüldüğü mezar odası bulunur. Kaidenin üzerinde sekiz köşeli, basamaklı bir altyapı ve Korinth düzeninde etrafı sütunlarla çevrili, cellalı sekizgen bir yapı bulunmaktaydı. Piramidal basamaklı çatıyı bir küre taçlandırmaktaydı. Mezarın sahibi olasılıkla Kleopatra' nın Efes' te öldürülen en genç kızkardeşi olan IV. Arsinoe idi. Mimari bezemeler yapıyı İmparator Augustus ( MÖ.27 - MS.14 ) dönemine tarihlenmektedir.
.
İmparator Valentinianus, Valens ve Gratianus' un 
Eutropius' a Yazısı:

İmparatorlarımız Valentinian, Valens ve Gratian aşağıdakileri yazarlar:
 Selam sana değerli Eitropius, duvarların yenilenmesi için temin ettiğimiz ve Asya' nın belli bir tahmine göre seçilmiş değişik şehirlerindeki özel mülklerden ve devlet arazilerinden elde edilen gelirlerin yeterli olmadığını bildiriyorsun. Belli bazı şehirler, armağanımızdan büyükçe bir pay alarak, son zamanlarda yıkımlarda oluşan çirkin görüntüyü ortadan kaldırıp, eski yüzlerine kavuşabilmelerine rağmen, sürmekte olan hibeler bütün şehirlere ulaştırılamıyormuş. Şehirlerde payları oranında toplanıp teslim edilen gelirler, devlet arazilerine bakan memurlardan zorlukla tahsis edilen gelirler ve tespit edilen oranın üzerindeki mallardan elde edilen kazançlar, memurlar tarafından zimmete geçirildiği için hem şehirlere bir fayda sağlayamamaktaymış, hem de bizim kasalarımızın mevcudunu arttırmıyormuş. Oysa bu gelirler, kuriallerin elinde daha iyi zirai yöntemler ve daha büyük titizlikle takip edildiğinde, sürdülen hibelere azımsanamayacak katkılarda bulunabilirmiş. Bu sebeple biz bütün olanları, özel olarak kendimiz tahkik ve tetkik ettik. Bir süre önce bizi ziyarete gelen bir elçiden öğrendiğimize göre, Asya' nın başkenti Efes' te malların değil ama gelirlerin bir kısmı ödenmiyormuş. Bunun üzerine biz halka duyurulan bir kanun ile, geçici olarak, hiç şüphesiz diğerlerinden daha büyük olan bu şehire, 100 iuga bir pay tahsis edilmesi emrini verdik. Böylece, bu örnek üzerinden giderek, duvarların tamiratında ulaşılan noktayı izleyip, başka şehirlere de bu bağışın yapılmasının gerekip gerekmediğine karar vermek istedik. Asya' da halkın elinde ne kadar verebileceklerini içeren kapsamlı bir soruşturma sonucunda elde ettiğimiz bilgilerin, bizce senin tecrübelerine eklenmesinde yarar olduğuna karar verdik. Bütün asya eyaletine dağılmış, verimli ve ziraate elverişli topraklardan gelen ve daha önceden tespit edilmiş. 8.000 solidilik kotanın üzrinden yıllık 3.000 solidi ürün veren, 6737  1/2'li  iuga ve kötü verimsiz topraklı 703 iuga, itiraz edilmeden senin idaren altında korunacaktır. Sen iugaların tüm mevcudunu kendi takdirin ile tek tek her bir kuriye dağıtmalısın. Ekinlerin tamamını aç gözlü memurların elinden kurtarabilmemiz ve şehirlere ek bir fayda sağlayabilmemiz için gelirlerin, her bir şehre hibe edilen paylarını kendinde tutarak, geri kalan kısmını memurların ile hemen bizim kasamıza göndermelisin. Bizler bütün her şey hakkında kapsamlı bilgi sahibi olmak istediğimiz için ve sen de özenli çalışmlarını şimdiye kadar ispatladığın için kapsamlı bir tahkikat ile bütün Asya eyaletindeki malları ve sözü edilen iuga mevcudunu yani yani şu anda kimlerin sahip olduğunu, bunun nereden kaynaklandığını, her birinin yıllık olarak bütçeye ne kadar katkıda bulunabileceği, malların hangi zenginlere kiralandığını ve hangi verimsiz değersizlerin bütçemize zararına devlet memurlarına bırakıldığını incelemeni istiyoruz. Bizim her konudan haberdar edilmemiz ve bağışlarımızla ilgili olarak bilgilendirilmemiz için, uygun kişiler bütün bu toplamaları kontrol ettikten ve en doğru listeleri hazırladıktan sonra, sen de mükemmeliyetinin azimli katkısı ile en başarılı şekilde hesap vermiş olacaksın.
.
Yamaç Ev - 2: 

Yaklaşık 4.000 m²' lik büyük bir ada ( insula ) günümüzde Yamaç Ev - 2 olarak tanımlanır. Başlangıçta, üç teras üzerinde herbirinin girişi ayrı olan altı farklı oturma birimi (konut) bulunmaktadır. Adanın her iki yanında 27,5 m.lik seviye farkını telafi eden iki sokak vardır. Yamaç Ev - 2' nin kuzey cephesi Kuretler Caddesi üzerinde bir sıra dükkan ile sınırlıdır. Efes şehrinin ızgara planını takip eden Yamaç Ev Caddesi de güney sınırı oluşturur. 
Erken Roma İmparatorluk döneminde inşa edilmiş olan oturma birimleri çok katlıdır. Etrafı sıra sütunlarla çevrili birer merkezi avlu ile karakterize edilmiş olup etrafında oturma ve ev idaresi ile ilgili mekanlar vardır. Su ihtiyacı ve atıkları kuyular ve birçok kola ayrılan kanal sistemi ile sağlanır. Evin kabul salonu veya odalar zengin süslemelerle donatılmışken, mutfak ve tuvalet gibi kısımlar basittir. Özellikle günümüzde kısmen ulaşan, kabul ve ziyafetler için kullanılan üst katlar lüks içindedir.
..
Kuretler Caddesi.
 .
.
Hadrianus Tapınağı:

P. Vedius Antoninus Sabinus tarafından bağışlanan bu küçük tapınak benzeri anıt, mimari bir yazıta göre İmparator Hadrianus' u ( MS.117-138 ) onurlandırmaktadır.
Kült odasının önünde bulunan sütun düzeneği Suriye tipi denilen türde bir alınlık taşımaktadır. Kapı lentosunun üzerinde Efes kentinin kuruluş efsanesinin canlandırıldığı kabartmalar Geç Antik Çağ' daki bir tadilata aittir. MS. 300 civarında buraya İmparatorlar Diocletianus, Constantius, Maximianus ve daha sonra ise I. Theodosius' un heykelleri dikilmiş ve bunların yazıtlı kaideleri günümüze ulaşmıştır.
.
Varius Hamamı:

Kuretler Caddesi' nin kuzey tarafında, "Hamam" ile "Akademi Sokağı" arasına MS. 2. yüzyılın 1. yarısında Varius Hamamı inşa edilir. Hamam odalarına büyük apsidli bir salondan geçilerek girilir; üzeri kapalı olan Akademi Sokağı üzerinden de genel bir tuvalete ulaşılır. ( Apsid: Bir tapınak mekanı içinde doğrultu belirleyen, yarım daire planlı ve mihrabı içeren bölüm.) Geç Antik Dönem' de, bir Hıristiyan olan Skolastikia hamamının onarılmasını sağlar: oturur haldeki heykeli bugün hala giriş holündeki bir nişin içinde durmaktadır.
.
Yamaç Ev - 1 :

Yamaç Ev - 1, yapım tarihi olan MÖ. 1. yüzyıldan itibaren altı parsele bölünüp her birinde bir oturma birimi inşa edilmiş olan evler bloğudur. Her oturma biriminin odaları bir merkezi sütunlu avlunun etrafında gruplanır.
 Bu konutun sütunlu avlusunun altında, yapının ilk yapım dönemine ait bir evin bir kısmı bulunmuş, arkeolojik araştırmaların tamamlanmasından sonra bu alan  tekrar doldurulmuştur. Bu oturma birimi şehrin dikey ızgara planına uymayıp Kuretler Caddesine doğru yönlendirimiş olup MS. 100 yılıcivarında inşaat sırasında yaptıran kişi tarafından belli bir risk göze alınır. Odalar 11 metreye varan yüksekliğe ulaşır, evin tipik dekorasyonu, ev sahibinin kentin ileri gelen seçkinlerinden olduğu sanılmaktadır. Yamaç Ev - 1' in kullanım süresi Geç Antik Çağ' a  dek devam ettiğinden, donanımı Yamaç Ev - 2' ye göre daha az korunagelmiştir.
.
Traianus Çeşmesi:

Çeşme yapısı Tiberius Claudius Aristion ve eşi tarafından MS. 102 - 104 yılları arasında Efesli Artemis ile İmparator Traianus ( MS. 98 - 117 ) onuruna yaptırılır. 
Günümüzde deneysel rekonstrüksüyonu yapılmıştır; yapının özgün yüksekliği 9,5 metredir. İki katlı bir cephe çeşmenin üç tarafını çevirmektedir. Suyun döküldüğü yerin üzerinde, ortada, Traianus' un heykelinin kaidesi yer alır. Heykelin ayaklarının altında yerküresi tasvir edilmiştir.
.
.
.
Kuretler Caddesi:

Şehrin etrafındaki her iki dağın vadisi arasında uzanan ve önceden Dini Alay Yolu olan Kuretler Caddesi ( antik:  Embolos ), Helenistik - Roma şehrinin dikey ızgara planına uygun olarak yapılmıştır. 210 metre uzunluğundaki ana bulvar Erken Roma İmparatorluk Dönemi' nde sütunlu galeriler ve mermer kaldırımlarla düzenlenmiştir. 6,80 - 10 metre genişliğindeki caddenin altından kanalizasyon geçmektedir. 3,5 - 4,5 metre derinlikteki sütunlu galerilerde bulunan dükkanlarda esnaf, zanaatkar ve lokantacılar mal ve hizmetlerini sunarlar. Cadde boyunca her sütunun önünde, mermer veya bronzdan bir heykele ait yazılı kaide bulunmakta; bu yazıtlarda yararlılık gösteren vatandaşlar ve hayırseverler onurlandırılmaktaydı. Geç Antik Çağ' da inşa edilmiş olan " Herakles Kapısı " ile dik cadde trafiğe kapalıdır. .
.
Herakles Kapısı:

Herakles Kapısı olarak adlandırılan kapı, Kuretler Caddesi' ni doğu yönde sınırlandırır. 
Günümüzdeki görüntüsü Geç Antik Çağ' da yapılan uyarlamalara kadar geri gider; dolayısıyla Roma İmparatorluk Dönemi' ndeki halini yeniden kurmak artık mümkün değildir. Herakales tasvirleriyle süslü her iki sütun, geçişi ciddi anlamda daraltarak caddeyi araba trafiğine kapatır. Sütunların üzerinde yer alan bir kemer içinde yapıya dair yazıt vardır. Kemerli köşebentlerde defne çelenkleri ve palmiye dallarıyla Nikeler bulunur.
.
Tripadvisor.
.
.
Memmius Anıtı:

Memmius Anıtı, özellikle göze çarpan bir yerde MÖ. 50 - 30 yılları arasında inşa edilmiştir: Romalı Diktatör Sulla' nın torunlarından biri olan Gaius Memmius için bir onur anıtıdır.
.
.
Domitianus Tapınağı:

İmparator kültüne hizmet eden tapınak ve sunak aslen İmparator Domitianus' a ( MS. 81 - 96 ) adanmıştır, ancak imparatorun ölümünden ve anısının lanetlenmesinden sonra Flaviuslar ailesine devredilir. Altı basamaklı bir altyapının üzerinde yükselen sütunlu tapınak, güçlü destek yapıları ile oluşturulmuş bir teras üzerine inşa edilmiştir. Hıristiyanlığın zaferiyle bina temel taşlarına kadar sökülmüş ve günümüzde neredeyse tamamen yok olmuştur.
.
Pollio Yapısı ve Domitianus Çeşmesi:

Günümüzde geriye kalan kaide, MS. 1. yüzyılın ilk yarısında Gaius Sextilius onuruna üvey oğlunun kent tarafından verilen arazide yaptırdığı bir onur anıt mezarıdır: Kent böylelikle Devlet Agorası' ndaki Bazilika' yı ve bir su kemerini bağışlayan bu kişiyi onurlandırmıştır. 
Pollio Yapısı' nın güneyinde MS. 92 - 93 yıllarında büyük apsisi Domitianus Meydanı' na açılan, Domitianus Çeşmesi inşa edilir. Günümüzde beton ve mermerden oluşan bir kompozisyonla verilmeye çalışılan sarmaşıklı payeler çeşmenin kemerini taşımaktadır. Nişin içinde Odysseus' un Polyphemos macerasını temsil eden bir heykel grubu durmaktaydı. Daha eski olan Pollio Yapısı bu yeni düzenlemeyle oluşturulan mimari kulis çerçevesinde heykellerle donatılmıştır. 
.
.
.
Hydrekdokheion ( Su Sarayı ) :

Prokonsül Gaius Laecanius Bassus tarafından bağışlanan ve yaklaşık MS. 80 yılında inşa edilmiş olan anıtsal çeşme binası, iki ana caddenin keşisme noktasında yer almaktadır. Bu büyük dikdörtgen büyük havuzun üç yanı gösterişli iki - üç katlı aedikulalı fasatlarla çevrilidir, dördüncü yanında ise suyun toplandığı bir tekne bulunmaktadır. Zengin ve renki mimarinin yarattığı etki, çeşitli yerlerinden su dökülen heykel süslemeleri ve suyun dinamik unsuru çeşmeyi bir cazibe noktası haline getirmektedir.
.
Yazıtlar Galerisi:

Yazıtlar Müzesi, Domitianus Tapınağı' nın mahzen tonozlarının bulunduğu yerdedir. Günümüzde bu koridorlarda 3.000' den fazla bütün veya parça halinde yazıt korunmaktadır.
Sergilenen koleksiyonda özellikle bilgilendirici yaklaşık 60 adet örnek bulunur. Bunlar arasında günahkarlara karşı bir ölüm fermanı, Helenistik Dönem vatandaşlık hakları, imparator mektupları, imparatorluk ve şehir aristokrasisi üyelerini yücelten yazıtların yanı sıra mezar yazıtları da yer almaktadır.
.
.
.
Su Deposu:

Prokonsül P. Calvisius Ruso İulius Frotinus döneminde, şehre su getiren hattın sonu ve suyun taksim edildiği yerdir. MS. 2. yüzyılda yapı genişletilerek iki yan kanat ve bunun önünde bir çeşme havuzu yapılır.
.
.
Devlet Agorası' ndaki Hamamlar:

Roma Dönemi' ne ait hamam yapı bütünü, olasılıkla daha eski, Helenistik bir gymnasionun üzerine kurulmuştur. Kuzey tarafta dört hamam odası kısmen kayadan oyularak oluşturulmuştur. 
Batıda bulunan caldarium ( sıcaklık ) havuzlarla donatılan yedi adet nişe sahiptir. Batıda ve güneyde mozaik zeminli salonlar dinlenme ve gezinti mekanları olarak hizmet vermiştir. Güneyde halen kazılmamış olan alanda beden eğitimi ve zihinsel uğraşılara hizmet eden bir palaestranın (üstü açık avlu) bulunduğu tahmin edilir.
.
.
.
Bouleuterion:

Kent meclisinin oturumlarına ev sahipliği yaptığı gibi, müzik gösterileri ve yarışmaların da yapıldığı mekandır. Özgün halinde üzeri kapalı olan, yarım daire biçimindeki salon bir sahne duvarı ile bağlanmıştır.
Yaklaşık olarak MS. 100' de inşa edilen bina, MS. 150 civarında Publius Vedius Antoninus Pius' un ( MS. 138 - 161 ) mektupları sergilenmekteydi.
.
.
.
.
Küçük Tiyatro.
.
.
.
Rodos Tipi Peristil ve Prytaneion:

Bouleuterion' un batısındaki üç tarafı çevrili avlu doğusunda yükseltilmiş sütun sırası ile mimaride "Rodos Tipi Peristil" denen yapı tipine uymaktadır. Batı tarafında üzerinde bir sunak veya iki küçük tapınağın bulunduğu yükseltilmiş bir podyum yer alır. Olasılıkla Augustus Dönemi' nde ( MÖ. 27 - MS. 14 ) inşa edilmiş olan bu kutsal alan tanrılaştırılmış Caesar ile Tanrıça Roma' ya adanmıştır.
Etrafı sütunlarla çevrelenmiş bir avludan geçilerek aynı dönemde inşa edilen ve şehrin en üst düzey yöneticisinin makamı olan Prytaneion' a erişilir. Ana oda onur konuklarına verilen genel ziyafetler için kullanılırken, odanın ortasındaki temel Tanrıça Hestia' nın kutsal ateşinin yeri veya Ephesia heykelinin dört adet Roma Dönemi kopyası yer almaktaydı.
.
.
Memmius Anıtı:

MÖ. 50 - 30 yılları arasında inşa edilir: Romalı Diktatör Sulla' nın torunlarından biri olan Gaius Memmius için bir onur anıtıdır.
.
.
.
.
Kuretler Caddesi.

.
.
.
.
.
Bu gezinin yolcusu: Efes Antik Kenti' nde.

.
.
.
.
.

@bygölgegezgin
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder